Isabelle Adjani, Grand Corps Malade, Bernard Lavilliers... 2023'ün sonbahar albümleri (II)

Programın açılışını, 1993’te kurulan rock grubu Dionysos’un 3 Kasım’da piyasaya çıkan “L'Extraordinarium” adlı albümünde yer alan Poudlard de rien isimli parçasıyla yaptık. Bu yıl otuzuncu yaş gününü kutlayan topluluk, bu çalışmasında repertuarının öne çıkan şarkılarını Aldebert, Mademoiselle K, Olivia Ruiz ve Emily Loizeau gibi isimlerle ile birlikte seslendirmiş. Poudlard de rien ise bu albüme özel olarak yazılmış. Parçada, sahne adı olarak Clou’yu kullanan Anne-Claire Ducoudray ile bir araya gelmiş Dionysos.

Tıpkı Dionysos gibi rock müzik yapan ama ondan yirmi sene sonra, 2013 yılında kurulan Radio Elvis’in solisti Pierre Guénard, söz konusu toplulukla 2017’de "En İyi Çıkış" dalında Victoire de la Musique ödülüne layık görülmüştü. İlk solo albümü “Je n'ai plus peur de danser”yi 6 Ekim’de piyasaya süren 1987 doğumlu sanatçı, on şarkıdan oluşan pop-rock altyapılı bu çalışmasında kendi yaşamından kesitleri; alter ego ve anti kahramanlar aracılığıyla paylaşmış dinleyicileriyle. Guénard, albümdeki şarkıların çoğunu, aynı zamanda albümün yapımcılığını üstlenen Jérémie Arcache ile birlikte yazmış.

İlk kez 1974 yılında, Maritie ve Gilbert Carpentier çiftinin sunduğu efsanevi televizyon programında, bir Serge Gainsbourg parçasıyla şarkı söylemeyi deneyen Isabelle Adjani'nin 1983 tarihli ilk albümündeki tüm şarkı sözleri ve besteler de yine Gainsbourg imzasını taşıyordu. O günden bu yana, Christophe, Malik Djoudi ya da Pascal Obispo gibi isimlerle ile birlikte, farklı düetler için mikrofon başına geçse de, bunları kendine ait bir albümde bir araya getirmeyen sanatçı, 10 Kasım’da piyasaya çıkan “Bande Originale”le, bu eksikliği gidermiş ve tam kırk yıllık bir aranın ardından müzik marketlere geri dönmüş oldu. Yapımcılığını Pascal Obispo ve Cécile de Laurentis’in üstlendiği, on dört şarkıdan oluşan albümde, Adjani’nin; Étienne Daho, Gaëtan Roussel, Youssou N’Dour, IAM grubundan Akhenaton ve Duran Duran’dan Simon Le Bon gibi isimlerle yaptığı düetler yer alıyor. Ayrıca yakın zamanda aramızdan ayrılan Christophe, Daniel Darc ve Marquis de Sade grubunun solisti Philippe Pascal’la, geçmiş yıllarda birlikte seslendirdiği parçaları dinlemek de mümkün. Adjani bu çalışmasını: “Görüntüleri olmayan ama dinlendikçe akılda birçok görüntü yaratan bir filme" benzetiyor.

Fransız alternatif rock müziğinin bu sıra dışı ismi Daniel Darc, bundan tam on yıl önce, 2013’te, henüz elli üç yaşındayken aramızdan ayrılmıştı. Ölümünün ardından Darc anısına; 2004’te “Crèvecœur” adlı albümde birlikte çalıştığı yapımcı ve müzisyen Frédéric Lo öncülüğünde farklı anma organizasyonları düzenlendi. Bu ayın başında da, yine Lo’nun çabalarıyla, sanatçının repertuarının öne çıkan parçalarının Étienne Daho, Jane Birkin, Benjamin Biolay ve Elli Medeiros gibi isimler tarafından yorumlandığı saygı albümü “Cœur Sacré” çıktı piyasaya. Albümde Darc’ın yetmişlerin sonunda Taxi Girl grubuyla çalıştığı dönemdeki şarkılarından olan Cherchez le garçon’dan, 2004 tarihli “Crèvecœur”de yer alan Mes amis ya da Rouge rose’a, on iki şarkı yer alıyor. 

Çocukluk yıllarında, ünlü rap grubu NTM’e hayranlık besleyen Grand Corps Malade ya da asıl adıyla Fabien Marsaud'nun asıl tutkusu spordu. Uzun boyunun da yardımıyla basketbolcu olmayı planlayan genç adam, 1997’de geçirdiği bir kaza sonucu bu hayallere veda etmek zorunda kaldı. Tamamen dolu olmayan bir havuza atlaması neticesinde felç geçirmesi, onu iki yıl boyunca yatağa mahkûm ederken baston yardımıyla da olsa yürüme yeteneğini yeniden kazanan Fabien çok geçmeden, halka açık mekânlarda düzenlenen bir tür şiir yarışması olarak tanımlanabilecek “slam”’e merak sardı. 2004 yılında Grand Corps Maladeyani "Uzun Hasta Vücut" takma adıyla birçok yarışmada boy gösterdikten sonra ilk albümünü 2006’da piyasaya süren sanatçı, o günden bu yana, eserlerine şanson, hip-hop ve elektronik müzik öğeleri de ekleyerek oldukça popüler bir konuma yükseldi. En son 2022’de, Ben Mazué ve Gaël Faye ile birlikte seslendirdiği parçalara yer verdiği “Éphémère” adlı albümü yayınlayan Grand Corps Malade'ın yeni solo albümü “Reflets” ise 20 Ekim’de aldı müzik marketlerdeki yerini. On iki şarkıdan oluşan bu çalışmada, ebeveynlikten iklim krizine, farklı temalara rastlamak mümkün.

Bu yılın Mayıs ayında düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması'nı İsveç’i temsil eden Loreen kazanmış, Fransa adına ise La Zarra yarışmış ve geceden on altıncılıkla ayrılmıştı. Fransa’yı 2024’te İsveç'in Malmö kentinde düzenlenecek yarışmada temsil edecek isimse, Mon amour adlı parçasıyla Slimane oldu. 1989 doğumlu Cezayir asıllı sanatçı, 2016’da düzenlenen The Voice adlı ses yarışmasını birincilikle bitirmiş, 2020’de Ça va et ça vient adlı parçasıyla da "En İyi Şarkı" dalında Victoire de la Musique ödülüne uzanmıştı. Slimane'ın gelecek yıl Fransa'yı Eurovision'da temsil edeceği parçanın gerek bestesi gerekse sanatçının şarkıya getirdiği yorum oldukça başarılı ancak günümüzde Eurovision’da işin şov ve görsellik yanının da büyük önem kazandığı göz önünde bulundurulduğunda, bu tip slow bir şarkının şansının ne olacağı konusunda soru işaretleri ortaya çıkıyor.

1946 yılında dünyaya gelen Marie-Paule Belle, kariyerine 1969’da, Radio Monte Carlo’nun düzenlediği Chapeau adlı yarışmayla başlamış, ilk 33’lüğünü de 1973’te yayınlamıştı. Klasik müzik öğelerine de yer verdiği mizah dozu yüksek şarkılarla tanınan sanatçının en popüler şarkısı ise kendisine altın plak da getiren 1977 tarihli La Parisiènne. En son 2011’de "Rebelle" adlı çalışmasını piyasaya sürmüştü Marie-Paule Belle, sanatçının yeni albümü “Un soir entre mille” de on iki yıllık bir aranın ardından 3 Kasım’da aldı müzik marketlerdeki yerini. Isabelle Mayereau ve Michel Grisolia ve gibi isimlerle çalıştığı on beş şarkıdan oluşan bu çalışmasında, Souad Massi’nin son albümünde de yer alan ve sözleri kendi imzasını taşıyan Pays natal adlı parçayı da yorumlamış Marie-Paule Belle.

Kasım ayında piyasaya çıkan albümler arasında oldukça çarpıcı iki cover albümü de bulunuyor. Bunlardan ilki, rock ve blues tarzındaki çalışmalarıyla tanınan Paul Personne’a ait. 1949 yılında Paris yakınlarındaki Argenteuil’de dünyaya gelen sanatçı, müziğe altmışların ikinci yarısında L’Origine grubuyla atılmış, ilk solo albümünü ise 1982’de piyasaya sürmüştü. O günden bu yana kariyerine kısa aralıklarla yayınladığı albümlerle devam eden Personne, 10 Kasım'da bu kez cover’lardan oluşan bir double albümle çıktı hayranlarının karşısında. Albümde Johnyy Hallyday, Véronique Sanson, Eddy Mitchell ve Jacques Higelin gibi Fransız müziğinin önde gelen isimlerine ait on yedi şarkıyı yorumlamış sanatçı.

Bu ay yayınlanan bir diğer cover albümü de Bernard Lavilliers imzasını taşıyor. 17 Kasım'da piyasaya çıkan “Métamorphose” isimli bu albümde sanatçı, kendi repertuarının öne çıkan on üç şarkısını, elli kadar müzisyenden oluşan bir senfonik orkestra eşliğinde yeniden yorumlamış. Bunun yanı sıra albümde La Bandiera Rossa adlı yeni bir şarkı da yer alıyor. “Albümde şarkılara bir son dakika makyajı yapmadık, onları metamorfoza uğrattık” diyor Lavilliers bu çalışmasıyla ilgili. 

Yetmişli yıllardan beri yazıp bestelediği şarkılarla, Fransız popüler müziğine yön veren isimler arasında yer alan William Sheller, 2015’ten beri yeni bir albüm yayınlamadı ama benzersiz repertuarı genç kuşağa ilham vermeye hâlâ devam ediyor. Bundan hareketle, içlerinde Vincent Delerm, Jeanne Cherhal, Cyril Mokaiesh ve Zaho de Sagazan’ın da bulunduğu on beş sanatçı, Sheller’in en sevilen şarkılarını yorumladıkları bir albüm için bir araya geldi. 13 Ekim’de piyasaya çıkan albüm “Simplement Sheller” ismini taşıyor. Müzikseverler tarafından merakla beklenen bu albümle ilgili; gerek şarkı seçimlerinin, gerek düzenlemelerin gerekse albüme katkıda bulunan isimlerin şarkılara getirdiği yorumların dinleyenleri fazlasıyla tatmin ettiğini söylemek mümkün.

Fransız pop-rock müziğinin en özel seslerinden biri olan Gerald de Palmas, en son 2016’da "La beauté du geste" adlı albümle ziyaret etmişti müzik marketleri. Bu çalışmasının ardından çıktığı turne sonrasında doğum yeri olan Réunion adasına yerleşen ve gözlerden uzak bir yaşam sürdüren sanatçı 10 Kasım'da, yedi yıllık bir aranın ardından yeni albümü “Sous un soleil de plomb”u piyasaya sürdü. Ne var ki bu onun son albümü olacak gibi duruyor zira geçtiğimiz günlerde ses tellerinde tekrarlayan bir sorun yaşadığı ifade eden De Palmas, bu nedenle müzik kariyerini noktalamak zorunda olduğunu açıkladı. Buna karşın sanatçının on iki şarkıdan yeni albümünde bu probleme dair en ufak bir belirti bulunmuyor ve De Palmas’ın hem sesi hem de şarkıları her zamankinden daha da etkileyici belki de. 

2018 tarihli İlk albümü  “Cure”den beri rap, hip-hop ve elektronik müzik altyapılı çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren Eddy de Pretto, üçüncü stüdyo albümü “Crash Cœur”ü 17 Kasım’da yayınladı. Rimbaud, Verlaine, Jean Genet, Andy Warhol ya da Amerikalı drag queen RuPaul gibi isimlerin kendisine verdiği ilhamla yazdığı on iki şarkıda; aşkın tatlı, çaresiz, soluk ya da şiddet dolu her türlü formunu ele almış 1993 doğumlu sanatçı.